13 Eylül 2017 Çarşamba

Kıl Kurdu İçin Tarif

MALZEMELER:
Yabani Kekik ;
Taze yabani kekiği ;

(Uzun süre açıkta beklememiş olacak, Uzun süre beklemiş olan kekikler aroma ve şifasını kaybediyormuş!)
1-) 4-5 gram kekiği 1 bardak suyla 3-4 dk kaynatılıp soğunyunca içilecek.
2-) En etkilisi ise 1 tatlı kaşığı yaban kekiğini bir kaç yudum suyla yutmak Bu kürler 5-6 gün devamlı yapılacak.
3-) Aynı zamanda eski bilgilerimden kıl kurdu olanlar için özellikle dökmek için çiğ kabak çekirdeği yenirse faydasını göreceksiniz.


Herkese Sağlıklı Günler Dilerim.

Gıda Zehirlenmesi Belirtileri ve Tedavisi

Gıda zehirlenmesi kirlenmiş yiyecek ya da su ile insanları etkileyen; mikroplar, bakteriler, parazitler, virüsler veya toksinler ile hastalık yapan bir hastalık ismidir.

Dünya çapında araştırmalar yapan "Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi", her yıl dünyada 76 milyon kişinin gıda zehirlenmesi yaşadğını, bunların 350 bininin apır şekilde hastalandığınıve yaklaşık 5000 hastanın da öldüğünü açıklamıştır.

Bununla birlikte, gıda zehirlenmesinin en sık farkedilen şekli ishal olarak dışa vurmaktadır. Dünyada, özellikle gekişmekte olan ülkelerde her sene milyonlarca insan bu rahatsızlıkları çekmektedir.

Gıda zehirlenmesi kimleri etkiler?

Gıda zehirlenmesi, tek tek veya grup halinde aynı kusurlu gıdayı tüketmiş herkesi etkileyebilir. Toplu yemek yenen yerlerde, özellikle büyük toplumsal işlevleri olan yerlerde, restoranlar, okul, kafeterya vb yaygın olarak görülmektedir.

Hangi besinler daha sık gıda zehirlenmelerine sebep olmaktadır?

Mikrop taşıyan kırmızı et ya da tavuk, kirli su, mayonez, çiğ veya az pişmiş et, yumurta, balık ve istiridye ve benzeri içeren gıdalar dünyada en sık gıda zehirlenmesine sebep olarak yiyecekler arasında bulunmaktadır.

Gıdalar paketleme aşamasında veya raflarda/dolapta uzun süre beklemekten dolayı da bozulmaktadırlar. Özellikle son kullanma tarihlerini kontrol etmeden yememeye özen göstermenizi öneriyoruz.

Gıda zehirlenmesine sebep olan mikroplar nelerdir?

Gıda zehirlenmesine neden olan mikroplar, Campylobacter enterit, kolera, E. coli enterit, Staphylococcus aureus, Shigella, Listeria vb. olarak sıralanabilir.

Gıda zehirlenmesi için en savunmasız kimdir?

Gıda zehirlenmesi için özellikle savunmasız olan kesim bebekler ve yaşlılardır. Bu kişiler için ayrıca özen gösterilmesi gerekmektedir.

Böbrek hastalıkları veya diyabet olanların veya sık sık yurtdışın seyahatlere çıkmak zorunda kalan kişilerin de dikkatli olması gerekir.

Özellikle gebe ve emziren kadınların gıda zehirlenmesinden kaçınmaları çok önemlidir.

Gıda zehirlenmesi belirtileri nelerdir?

Gıda zehirlenmesi yaygın olarak ağrı karın krampları, ishal, bulantı, kusma, halsizlik, ateş, üşüme ve titreme, baş ağrısı vb. ile kendisini gösteriyor.

2-6 Saat içerisinde kusurlu gıda ya da mikroplu su içme ile belirtileri görmeye başlarsınız. Sürenin uzunluğu gıdanın türüne, yeme miktarına ve vücut direncinize bağlıdır.

Gıda zehirlenmesi nasıl tedavi edilir?


Gıda zehirlenmesi yaşayan hastalara bol bol ve sık sık sulu yiyecekler vermek/içirmek gerekir. Çoğu durumda hastalık kendiliğinden giderilir. Bazı hastalar ise ancak antibiyotik tedavisi ile hastalığı geçirebilmektedirler.

Gıda zehirlenmesi önlemek için yemeklerden önce eller yıkanmallı, tırnak temizliğine önem gösterilmeli, besinler yıkanmadan yenmemelidir. Taze ürünler tüketmeye özen göstermeniz gerekmektedir. Ayrıca içtiğiniz suları da filtrelemeniz daha iyi olacaktır.

Patlıcan Sapı ile Hemoroit (Basur) Tedavisi Nasıl Yapılır?


Malzemeler:
10 tane patlıcanın sapı (yeşil kısımları), 10 su bardağı su
Patlıcan Sapı Kürü Nasıl Hazırlanır?Kürün Yapılışı: İlk olarak 10 tane patlıcanın yeşil sap kısımlarını kesin. Ardından iyice yıkayıp temizleyin. Bir tencerenin içerisinde 10 bardak su ile birlikte patlıcan saplarını kaynatın. Kaynamaya başlayan karışımın kapağını kapatın ve kısık ateşte 25-30 dakika daha kaynamasını sağlayın. Yaklaşık yarım saat sonra ocağın altını kapatın ve bu sürede tencerenin kapağını asla açmayın. Soğuduktan sonra tencerenin kapağını açın ve içerisinden patlıcan saplarını alın. Elde etmiş olduğunuz bu suyu buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa, aç karnına 1’er bardak bu sudan için. 5 gün boyunca bu kürü uygulamaya devam edin. Bu süre boyunca bazı yiyecekleri sofralarınızdan kaldırmanız gerekecektir.
Patlıcan Sapı Kürü Boyunca Yenilmemesi Gereken Yiyecekler Nelerdir?
* Turşu
* Çilek
* Bulgur
* Acı biber
* Domates
* Sirke

DİPNOT:
5 gün dolduktan sonra istediğinizi yemeye devam edebilirsiniz. Aynı zamanda hemoroit hastalarına soğuk yerlere oturmayı ve basmayı tavsiye etmiyoruz. Eğer uzun bir süredir hemoroid sıkıntısı yaşıyorsanız muhtemelen hemorit fistülin içerisinde iltihaplanmalar meydana gelmiştir. Eğer böyle bir durum varsa ilk olarak doktorunuza başvurmanızı tavsiye ederiz. İltihaplar giderildikten sonra patlıcan sapı kürünü tekrar uygulayabilirsiniz.

Hemoroit Tedavisi İçin Diğer Bitkisel, Doğal Yöntemler;Acı badem ezmesi sirke ile karıştırılıp basura sürüldüğünde yaraları iyileştirici özelliğe sahiptir.
Kanayan basur şikayetleri için at kestanesi ezilerek un haline getirilir. Yemeklerden önce 1 çay kaşığı kadar yutulur.
Basur yaraları için ayva çekirdeği su ile karıştırılır. Ardında süzülür ve bal ile karıştırılarak problemli bölgeye sürülür.
Dere otu ile yapacağınız çay hemoroitten kaynaklanan ağrıların hafiflemesini sağlar.
Son olarak yukarıdaki anlatımlarda olduğu kürü patlıcan sapı kürü kullanmaktır.

Sağlıkla İlgili Bilinmesi Gerekenler

* Hapşırmayı engellemeye çalışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yırtılabileceğini ve ölebileceğini
* Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini
* Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu
* Her 25 kişiden 1’i astım hastasıdır.
* Tırnak: Tırnaklarınıza dikkatle bakın. Eğer hafif mavilik yada; morluk görürseniz bu bir kalp hastalığıyla karşı karşıya olduğunuz anlamına gelebilir. Tırnaklarınızın aşırı kalın olması ya da üstlerinde tümsekler olması da nefes alma hatta akciğer sorunlarıyla karşı karşıya olduğunuzu gösterebilir.
 * Vücudumuzda bulunan yağla 7 iri sabun kalıbı yapabiliriz.
* Nabız kontrolü : Nabzınız ne kadar yavaş atıyorsa o kadar uzun yaşayacaksınız demektir. Yani nabzınız 70′in altındaysa sağlıklısınız anlamına geliyor.
* Nefeslerinizi sayın: Eğer dakikada 15 kez ve daha altında nefes alıp veriyorsanız sağlıklı ciğerlere sahipsiniz demek… Eğer 25 kez nefes alıp veriyorsanız o zaman sağlığınıza dikkat etmelisiniz.
* Gözler : Aynada gözlerinizden birine bakın. İris’in etrafında beyaz bir daire varsa kolesterol seviyeniz yüksek anlamına geliyor. Bu aynı şekilde yaklaşan kalp sorunlarının da en büyük habercisi.
* Avuç içinize bakın : Avuç içlerinize dikkatle bakın. Eğer kırmızı ve lekelilerse karaciğerinizde sorun var demek.
* Hafıza kontrolü : Bir tepsinin üstüne rastgele 10 eşya koyun. Tepsiye sadece 10 saniye bakın. Kaç tanesini hatırlayabildiniz? İyi bir hafızanızın olması Alzheimer’le karşılaşma riskinizin daha az olacağı anlamına geliyor.
* Kas kontrolü : Sırt üstü yatın. Bacaklarınız dümdüz olsun. Bir bacağınızı havaya kaldırın. Bir kişinin ayağınıza bastırmasını isteyin. Eğer bacağınız yere düşüyorsa, kaslarınız da bir zayıflık olduğu anlamına geliyor.
* Görünüş : Gözünüzün hemen altında elmacık kemiğiniz üzerine bir cetvel yerleştirin. Sonra cetvelin üstüne bir kredi kartı yerleştirin kartı en rahat okuduğunuz uzaklığı ölçün. Ne kadar yakına gelirse gelsin kartı rahat okuyabiliyorsanız göz sağlığınızın iyi olduğu anlamına geliyor.
* Dişlerinizi fırçalayın : Eğer dişleriniz kanıyorsa, kalbiniz tehlikede demektir.
* Parmak uzunluğu : İşaret ve yüzük parmakları aynı uzunlukta olan kişilerin kalp krizi geçirme riski daha fazla.
Beliniz kalın mı? : Vücut şekliniz elmaya benziyorsa, yani yağlarınız belinizin çevresinde toplanıyorsa, kalp sorunu yaşama riskiniz daha fazla.
Tuvalet sıklığı : Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık sık tuvalete gitmektir.
* Tırnaklarımız bir yılda 3,75 metre kadar uzar.
* İnsan doğduktan bir kaç gün sonraya kadar hiç bir şey duymayacak kadar sağırdır.
* Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini
* 1 saat süreyle kulaklıkla bir şey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını %700 arttırdığını

Pratik Sağlık Bilgileri

Baş Ağrısı;
Bir tane kuru soğanın kabuklarını soyduktan sonra ince ince doğrayıp temiz bir tülbente sarın. Ensenizde yirmi dakika bekletin sonra sıcak havluyu ensenize sarın. Soğanın kokusu o şiddetli baş ağrısından daha iyidir, en azından dayanılır.
Bazen de başınızın ağrıyacağını önceden hissedersiniz ya, işte o zamanlarda ayaklarınızı sıcak suyla doldurduğunuz kovada bekletin, bekleme süresinde ağrının geçtiğini fark edeceksiniz. Ayrıca bir dal taze naneyi bir bardak kaynamış suda bekletin ve sıcak sıcak için, nanenin rahatlatıcı etkisini hemen hissedebilirsiniz.
Ayak burkulması;
Günlük hayatta çok fazla olur burkulmalar. Böyle durumlarda bölgeyi soğutmak gereklidir. Siz de bir havlu içersine bir miktar buz koyun ve sarın, bununla bölgeye soğuk kompres uygulayın. Bu sayede olabilecek şişkinlikler önlenir ve ağrıyı da alır.
Kilo kontrolü;
Kan şekeriniz sık sık düşüyorsa, ana öğünler arasında açlık hissettiğiniz de bir kaç tane kuru erik kan şekeri düzeyinizi yükseltir ancak kalori değeri yüksektir bu yüzden fazla tüketmemeye gayret etmelisiniz.
Bazen de yemekler aşırı tüketilir, vücudunuzun ihtiyacından fazlası yenir. Yemeklerden önce yediğiniz bir elma hem sindirimi çalıştırır hem de iştahınızı kapatabilir, fazla yememiş olursunuz.
Soğuk algınlığı;
Nezle ve gripten korunmak için C vitamini alımı çok önemlidir. Günlük olarak vücudun ihtiyaç duyduğu C vitamini, kuşburnu çayı ile karşılanabilir, yalnız bitkisel çayların her zaman taze ve usulüne uygun demlenmesi gerekir kaynatmak genel olarak önerilmiyor. Kuşburnu meyvesini ince ince kıydıktan sonra bir bardak suya iki tatlı kaşığı katarak on dakika demlenmeye bırakın, süzerek sıcak olarak tüketin.
Öksürük;
Öksürük özellikle çocuklarda ve soğuk algınlıklarıyla birlikte başlayıp uzun süre geçmeyebiliyor. Özellikle gece uyutmadığından şikayet edilir. Öyleyse; iki kaşık limon suyunu bir litre kaynar suya katın, sonra süzme bal ekleyip kıvamı şerbet gibi olana kadar karıştırın. Bu karışımdan her sabah bir ya da iki kaşık için.
Kabızlık;
Günlük hayatın stresleri ya da hareketsizlik ve yediklerinizle ilgili olarak sindirim sorunları yaşıyorsanız çiğ tüketilen hardalın faydası olabilir. Ayrıca zeytinyağlı pırasa da sindirim sorunlarını çözümleyebilir.

Burada sunduğumuz doğal öneriler her durumdaki şikayetler için yeterli olmayabilir. Şiddetli sağlık sorunları varsa mutlaka bir uzman yardımı almalısınız.

Sarımsağı Kaynatmanın Faydaları

Sarımsağı kaynatıp suyu ile de bakın neler yapılıyor. Galerimizden inanılmaz faydalı bilgiler öğreneceksiniz.

Daha çok küçük çocuklarda görülen kulak ağrısı genellikle orta kulakta sıvı birikmesinden ve enfeksiyonlardan kaynaklanır. Peki oldukça huzursuz eden kulak ağrısına ne iyi gelir?

SARIMSAK Kulak iltihabına bağlı kulak ağrıları doğal antibiyotik ve analjezik olan sarımsak sayesinde hafifletilebilir. 2 kaşık susam yağıyla 1 kaşık ezilmiş sarımsağı pişirin. Soğuyunca yağı süzerek kulağınıza 2-3 damla damlatın.

Nane Kulak Ağrısına İyi Gelirmi?

Nane yaprağı ve nane yağı kulak ağrısını hafifletici etkiye sahiptir. Taze nane yaprağından çıkardığınız sudan birkaç damla ağrıyan kulağınıza damlatın. Veya kulağk deliğinizin içine değil etrafına pamuklu bir bez yardımıyla uygulayabilirsiniz. Kulağınızın içine kaçırmamaya dikkat edin!

Kulak'taki Enfeksiyonlara Karşı Zeytinyağı

ZEYTİNYAĞI Kulaktaki enfeksiyondan kurtularak kulak ağrısının çabuk iyileşmesini sağlar. 3-4 damla ılık zeytinyağını kulağınıza damlatın ya da pamuğu zeytinyağına batırıp kulağınıza sokabilirsiniz. 

SOĞAN Güçlü bir antiseptik ve antibakteriyel olan soğan kulak ağrısına birebirdir. Soğanı rendeleyip suyunu çıkarın. Bu soğan suyundan bir kaşık alıp kısık ateşte ısıtın. 2-3 damla soğan suyunu ağrıyan kulağınıza günde 2-3 kere damlatın.

Kulağınızdaki Ağrınızı Hafifletmek İçin Sıcak Su

SICAK SU Ağrınızı hafifletmek için sıcak su dolu şişeyi bir havluya sarıp ağrıyan kulağınıza birkaç dakika hafifçe bastırabilirsiniz. 

ZENCEFİL Zencefil hem anti-inflamatuar etkisiyle iltihabı tedavi eder hem de doğal bir ağrı kesicidir. Zencefilin suyunu sıkıp kulağınıza damlatarak kulak ağrısını tedavi edebilirsiniz. Ya da bir çay kaşığı rendelenmiş zencefili 2 kaşık zeytinyağıyla karıştırıp 5-10 dakika beklettikten sonra ağrıyan kulağınıza birkaç damla damlatabilirsiniz.

9 Eylül 2017 Cumartesi

D Hastalık İsimleri

D

DAKRİYOADENİT: Gözyaşı bezi iltihabı
DAKRİYOLİT: Gözyaşı taşı
DAKRİYOSİSTEKTOMİ: Gözyaşı kesesinin ameliyatla çıkartılması
DAKRİYOSİSTİT: Gözyaşı kesesi iltihabı
DAKRİYOSİSTOGRAFİ: Kontrast madde verilerek gözyaşı kesesi ve kanalının radyolojik olarak incelenmesi
DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ: Gözyaşı kanalının tıkalı olduğu durumlarda uygulanan, kesenin burun boşluğuna diranajını sağlayan ameliyat
DALTONİZM: Renk körlüğü
DANSİMETRE: Yoğunluk ölçen cihaz
DEBİLİTE: Zeka geriliği
DEFEKASYON: Dışkının dışarı atılması
DEFEKT: Eksiklik, kusur
DEF-İ HACET: Dışkı
DEFİBRİLATÖR: Kalbin normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç
DEFLORASYON: Kızlık zarının yırtılması
DEFORMASYON: Şeklini bozma
DEFORMİTE: Şekil bozukluğu
DEJENERASYON: Dokuların normal yapılarının bozulup normal fonksiyonlarını yapamıyacak hale gelmeleri
DEKOMPRESYON: Baskı yapan gücün veya baskının kaldırılması
DEKONJESSAN: Konjesyonu (şişme) azaltan, dekonjessif
DEKÜBİTİS: Yatalak olanlarda hareketsizlik sonucu sırtta ve kalçalarda açılan yaralar
DELİRİUM: Zehirlenmeler, ateşli hastalıklar, epilepsi, histeri ve akıl hastalıklarında görülebilen, titreme, hallüsinasyonlar ve saldırganlıkla birlikte bilincin kaybolması tablosuna verilen isim
DEMANS: Bunama, muhtelif formları vardır Senil Demans, Presenil Demans, Toxic Demans
DEMENS: Bunama
DEMİYELİNİZASYON: Sinir liflerinin etrafını saran myelin tabakasının kaybı
DEMONSTRASYON: Göstererek öğretme
DEMORALİZASYON: Moral çöküntü
DEONTOLOJİ: Aynı meslek grubunda olan insanların birbirleri ile olan ilişkilerinde uyulması öngörülen ahlaki, moral değerler
DEPİLASYON: Kılların çıkartılması işlemi
DEPRESYON: Ruhi çöküntü
DEPRESYON: Ruhsal ve bedensel çöküntü, isteksizlik
DERMABRAZYON: Deri üzerindeki benler veya yara izlerini ortadan kaldırma amacı ile yapılan kazıma işlemi
DERMATİT: Cildin iltihabi durumu
DERMATOLOJİ: Cildiye, cilt hastalıklarını inceleyen bilim dalı
DERMİS: Ciltte en üst tabaka olan Epidermis'in altındaki tabakaya dermis adı verilir
DİABET: Şeker hastalığı
DİFTERİ: Kuşpalazı
DİSK HERNİSİ: Bel fıtığı
DİSKRAZİ: Herhangi bir vücut sıvısının normal birleşimini kaybetmesi, vücut sıvısının yapısal unsurları arasındaki dengenin bozukluğu ile belirgin durum
DİSMENORE: Ağrılı ve sancılı adet görme
DİSMENORE: Sancılı adethali
DİSPEPSİ: Hazımsızlık, sim yetersizliği
DİSPNÖ: Nefes darlığı
DİSTONİ: Kas tonüsünün bozulması
DİSÜRİ: Ağrılı idrar yapma
DİSÜRİ: İdrar yapmakta zorlanma
DİÜRETİK: İdrar atırıcı
DİYARE: İshal
DİZANTERİ: Ağrılı ve sancılı ishalle beliren, yaralara yolaçan bulaşıcı, salğın hastalık
DRASTİK: Kuvvetli müshil yapıcı
DÜŞÜK: Fetusun, gebeliğin 28 haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır

C-Ç Hastalık İsimleri


Ç
ÇIBAN: Çıbanlar, derideki ter bezleri veya kıl keselerinin enfeksiyonlarıdır
ÇİÇEK: Akut, enfeksiyöz bir hastalıktır Her yaşta ve her cinsten kişiler bu hastalığa yakalanabilir İki tipi vardır: Variola major ve variola minor
ÇİL: Deride, güneşe maruz kalma sonucu beliren, ufak lekelerdir Bunlar, daha fazla, lokalize güneş yanıklarına benzetilebilir ve ekseriyetle sarışın veya kızıl saçlılarda görülen melanin pigmenti birikimidir
COLON İRRİTABİLE: Kolon hasaslaşması
COR: Kalp
COXAE: Kalça kemiği
CYSTİTİS: Mesane iltihaplanması

E Vitamini ve Faydaları

Yağda çözünen E vitamini damar sertleşmesine karşı ve ayrıca kalp krizinden korunmak, göz sağlığını korumak, hafızayı güçlendirmek, bacaklarda meydana gelen damar tıkanıklığına bağlı ağrıları dindirmek, yüksek tansiyon ve şeker hastalarında bazı komplikasyonları önlemek için kullanılmaktadır.
Bu rahatsızlıklar dışında, sağlıklı kişiler için de hayati vitaminlerden biri olan E vitamini, antioksidan etkisiyle vücut hücrelerini serbest radikallerin tahrip edici etkisine karşı korur, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu virüs ve bakterilere karşı daha dayanıklı hale getirir.
Ayrıca hücrelerle etkileşime geçerek, vücudun önemli fonksiyonlarının gerçekleşmesine yardımcı olur.
Kuruyemişler, sebzeler, tahıllar, kümes hayvanları, bazı baharatlar, meyveler E vitamini bakımından en zengin gıdalar arasında yer almaktadır.
E Vitamini İçeren Gıdalar
Aşağıdaki listede yer alan gıdalar yüksek miktarda E vitamini içeren gıdalar arasından seçilmiştir ancak E vitamini içeren besinlerin tam listesi değildir.

Listedeki bazı besinlerin sürekli tüketimi her kişi için uygun olmayabilir.
Örneği E vitamini içeren ayçekirdeği ve bademin fazla tüketimi kilo almaya neden olabilir. E vitamini desteği sağlamak açısından en uygun beslenme programı veya E vitamini takviyesi kullanımı hakkından en doğru bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz.
Ayçekirdeği: Ayçekirdeği, en fazla E vitamini içeren besinler arasında ilk sıradadır. 100 gram ayçekirdeği, günlük E vitamini ihtiyacının yaklaşık olarak 2 katını (%182’sini) karşılar.
Aynı miktarda ayçekirdeği; günlük demir ihtiyacının 24’ünü, kalsiyum ihtiyacının %9’unu, C vitamini ihtiyacının %2’sini, B6 vitamini ihtiyacının %40’ını, K vitamini ihtiyacının %4’ünü, magnezyum ihtiyacının %32’sini, fosfor ihtiyacının %114’ünü karşılar. Ancak yüksek kalori değerine (100 gr ayçekirdeği 592 kalori içerir) sahip olduğu için dikkatli tüketilmelidir.
Toz Acı Biber: Yemeklerinizde toz acı biber kullanıyorsanız büyük olasılıkla günlük olarak almanız gereken E vitamini fazlasıyla alıyorsunuz demektir. Çünkü 1 çay kaşığı acı biber günlük E vitamini ihtiyacının %4’ünü kaşılar.
A vitamini, K vitamini, B6 vitamini açısından da zengin olan kırmızı toz biber aynı zamanda, demir, magnezyum, potasyum, bakır, manganez mineralleri de içerir.
Tuz tüketimini kontrol altında tutmaya çalışanlar toz acı biberi dikkatli tüketmelidir çünkü toz biberin sodyum oranı yüksektir.
Badem: 100 gram badem günlük E vitamini ihtiyacının yaklaşık 1.5 katını karşılar. Çok az miktarda kolesterol ve sodyum içeren bademin diğer besin değerleri ise şu şekilde: 100 gram badem günlük demir ihtiyacının %21’ini, kalsiyum ihtiyacının %26’sını, folat ihtiyacının %12’sini, magnezyum ihtiyacının &67’sini, fosfor ihtiyacının ise %48’ini karşılar.
Aynı zamanda potasyum, bakır, çinko, manganez ve selenyum mineralleri bakımından oldukça zengindir. Aynı miktarda badem 575 kalori içermektedir.
Çamfıstığı: Fıstık çamının kozalak biçimindeki meyvesinden çıkarılan sert kabuklu, yağlı ve nişastalı tohum olan çamfıstığının 100 gramı, günlük E vitamini ihtiyacının yarısını karşılar.
Yüksek kalori değeri nedeniyle (100 gram 673 kalori) diyet listeleri için pek uygun olmayan çamfıstığı; K, B6, folat, C, A vitaminleri ile kalsiyum, demir, bakır, çinko, manganez, potasyum, fosfor mineralleri bakımından zengindir.
Yerfıstığı: 100 gram yer fıstığı günlük E vitamini ihtiyacının %35’ini karşılar. Aynı miktarda yerfıstığının kalori değeri ise 599’dur.
Niasin, folat ve B6 vitamini bakımından zengin olan yerfıstığı, yüksek değerlerde kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, sodyum, çinko, bakır, manganez ve selenyum içermektedir.
E Vitamini Bakımından Zengin Diğer Besinler
Kurutulmuş fesleğen
Kuru kayısı
Yeşil zeytin
Ispanak
Kulkas kökü
Buğday tohumu yağı
Fındık
Keten tohumu yağı
Mısır yağı
Kanola yağı
Brokoli
Soya fasulyesi yağı
Fıstık
Kivi
Mango
Domates
Kuşkonmaz

ÖnlemlerE vitamini genel olarak güvenli olarak kabul edilen vitaminler arasında yer almakla birlikte, kapsül ve vitamin takviyesi olarak günlük gereken miktarın 5-10 katı E vitamini almak hafif ve ciddi yan etkilere yol açabilir.
Aşırı E vitamini tüketimi, kanın normal sürede pıhtılaşmamasına neden olabilir. Bazı araştırmalar günde 300-800 IU ve üzeri miktarlarda E vitamini almanın beyin kanaması riskini %22 oranında arttırdığını ortaya koymaktadır.
Vitamin takviyesine ek olarak E vitamini kapsülü kullanmanın, bazı erkeklerde prostat kanserine neden olduğu yönünde raporlar bulunmaktadır.

Fazla E vitaminin hafif yan etkileri ise şu şekildedir: ishal, mide krampları, uykusuzluk, halsizlik, baş ağrısı, bulanık görme, kanama, mide bulantısı.

D Vitamini ve Faydaları

D vitamininin en kritik görevi, gıdalar yoluyla alınan kalsiyumun vücut tarafından emilmesini sağlamaktır. Fosfat ve kalsiyum kemik sağlığının korunması için hayati önem taşıyan minerallerdir.
Çocukluktan itibaren kemik gelişimi için bu iki mineral kullanılır ve bu minerallerin eksikliğinde kemikler zayıflar ya da tam anlamıyla gelişmez. D vitamini eksikliği de aynı sonuçlara yol açar.
Balık, süt, yumurta D vitamini içerir ancak D vitamini için en iyi kaynak güneştir. Günde 10 dakika güneş ışığı almak D vitamini eksikliği riskini önemli oranda azaltır.
Yeterli oranda alınan D vitamini kemik sağlığının korunmasının yanı sıra hipertansiyon, osteoporoz, kanser ve bazı bağışıklık sistemi hastalıklarına yakalanma riskini azaltmak adına önemlidir.
D Vitamini İhtiyacı
Yukarıda da belirttiğim gibi her gün 10-15 dakika güneşe çıkmak vücudunuzun ihtiyaç duyduğu D vitaminini önemli oranda karşılar.

Tabii D vitamini alabilmek için, 10 dakika kadar, yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmadan güneşte durmalısınız. Bu süre içinde yüz, kollar, bacaklar veya sırtınızı güneşe tuttuktan sonra, güneşin zararlı ışınlarından korunmak için koruma faktörlü güneş kreminizi sürmeyi ihmal etmeyin.
ABD Sağlık Bakanlığı verilerine göre çeşitli durumlarda ihtiyaç duyulan günlük D vitamini ihtiyacı şu şekilde belirlenmiş;
0-7 Ay: 10 mikrogram
7-12 Ay: 5 mikrogram
1-3 Yaş: 15 mikrogram
4-8 Yaş: 15 mikrogram
9-70 Yaş: 15 mikrogram
70 Yaş Üstü: 20 mikrogram

Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar günlük 10-15 mikrogram (0.01-0.015 mg) D vitamini almalıdır. D vitamini özellikle hamileliğin başlangıcında cenin oluşumu için gereklidir.
Genel olarak 50 yaş üstü yetişkinlerin D vitamini ihtiyacı değişiklik göstermektedir. Bu nedenle sizin yaş grubunuz için ihtiyaç duyulan günlük D vitamini hakkında doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
Çeşitli ülkelerin sağlık bakanlıklarının D vitamini için önerdiği oranlar değişiyor. Bizim Sağlık Bakanlığının bu konuda yayınladığı bir öneri bulunmadığı için rakamları ABD Sağlık Bakanlığı verilerinden derlemek zorunda kaldım. Günlük D vitamini ihtiyacı hakkında en doğru ve güncel bilgileri doktorunuzdan alabilirsiniz.
D Vitamini Bulunan Besinler
Aşağıdaki listede D vitamini bulunan bazı gıdalar yer alıyor ancak bu liste D vitamini içeren besinlerin tam listesi değil. Ayrıca listede bulunan bazı besinlerin, yüksek kolesterol, yüksek yağ ve kalori oranları nedeniyle herkes tarafından tüketilmesi uygun olmayabilir.

D vitamini bakımından zengin ve sizin sağlık koşullarınıza uygun bir beslenme programı için doktorunuza danışabilirsiniz.
Balık yağı
Somon balığı
Uskumru
Pisi balığı
Ringa balığı
Ton balığı
Sardalye
Karides
Soya sütü
İnek sütü
Mantar
Yumurta
Süt ürünleri (peynir, tereyağı, krema)
İstiridye
Kahvaltılık gevrekler

D Vitamini EksikliğiGüneşin az görüldüğü bölgelerde yaşayanlarda D vitamini eksikliği daha sık görülmektedir. Bunun dışında koyu tene sahip olanlar, böbrek rahatsızlığı bulunanlar, vitamin ve minerallerin vücut tarafından emilmesini engelleyen sindirim sistemi sorunu bulunanlar ve aşırı kilolular D vitamini eksikliği risk grupları arasındadır.
D vitamini eksikliğinde;
Çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları artar
Kaslar güçsüzleşebilir
Sedef hastalığı riski artar
Böbrek hastalıkları riski artar
Diyabet riski artar
Astım riski artar
Kalp hastalıkları riski artar
Depresyon riski artar
Kanser riski artar

Fazla D Vitamininin Bir Zararı Var mı?Sadece gıdalar yoluyla ya da güneş ışınlarıyla alınan D vitamininden olumsuz etkilenmek oldukça zayıf bir ihtimal. Ancak D vitamini takviyesi kullanıyorsanız ihtiyacın fazlasını alma riskiniz yükselebilir.
Günlük olarak alınan D vitamini için üst sınır 25 mikrogram (0.025 mg) olarak belirlenmiş. Düzenli olarak bu miktardan fazla D vitamini almak; kalp ve ciğerlerde kalsiyum birikimine, zihin karışıklığına, böbreklerde hasara veya böbrek taşına yol açabiliyor.
Fazla D vitamininin daha hafif belirtileri ise mide bulantısı, kusma, kabızlık, iştah kaybı, güçsüzlük ve kilo kaybı.
D vitamini takviyesi kullanmaya başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Böbrek taşı bulunanlar, damar sertliği sorunu olanlar, hyperparathyroidism (paratiroid bezlerini aşırı faaliyeti) gibi çeşitli hastalıkları bulunanlar için alınacak D vitamini dozajı bir uzman tarafından belirlenmelidir.
D vitamini takviyesiyle etkileşime geçen bazı ilaçlar:

Calcipotriene (Dovonex)
Digoxin (Lanoxin)
Diltiazem (Cardizem, Dilacor, Tiazac)
Verapamil (Calan, Covera, Isoptin, Verelan)
Diüretik ilaçlar
Bazı zayıflama ilaçları
Bazı steroid ilaçlar
Epilepsi ilaçları

B12 Vitamini ve Faydaları

B12 vitamini, kırmızı kan hücresi üretimini destekleyerek anemiye karşı koruma sağlar, sinir hücrelerinin gelişiminde önemli bir rolü vardır ve hücrelerin protein, karbonhidrat ve yağları metabolize etmesine yardımcı olur.
Ayn zamanda,  beyin ve sinir sisteminin normal fonksiyonlarını yerine getirmesinde ve yaşlılarda Alzheimer hastalığının ilerleyişini yavaşlatmada önemli bir role sahiptir.
B12 vitamini eksikliğinde en çok görülen belirtiler, sinirlilik hali, kırmızı ve ağrıyan dil, çarpıntı, depresyon ve hafıza problemleridir.
Eğer bu vitaminin eksikliğini yaşıyorsanız ya da belirli bir sağlık koşulu nedeniyle B12 vitaminine ihtiyaç duyuyorsanız bazı gıdalardan yardım alabilirsiniz.
B12 Vitamini İçeren Besinler
Aşağıda B12 vitamini bakımından zengin bazı gıdaların listesini bulabilirsiniz ancak bu liste tam liste değildir. Listede yer alan bazı besinlerin yüksek kolesterol değeri, çok kalori içermesi ve bazı diğer nedenlerden dolayı fazla tüketilmesi önerilmemektedir.

B12 vitamini eksikliği durumda sizin sağlık koşullarınıza en uygun beslenme programını ancak bir uzmandan alabilirsiniz.
Kabuklu Deniz Canlıları: İstiridye ve midye gibi kabuklu deniz canlıları çok iyi birer B12 kaynağıdır. Bu canlılar B12 vitamini dışında demir, çinko ve bakır mineralleri bakımından da oldukça zengindir.
100 gram midye (deniztarağı ya da tarak olarak da bilinir) günlük B12 vitamini ihtiyacının yaklaşık 16 katını içermektedir. Kabuklu deniz ürünleri, yüksek kolesterol içerdiğinden dikkatli tüketilmelidir.
Ciğer: Kuzu ciğeri en çok B12 içeren gıdalar arasında ilk sıralarda gelmektedir. 100 gram pişmiş kuzu ciğeri, günlük olarak önerilen B12’nin yaklaşık 13 katı B12 vitamini içermektedir.
Kuzu ciğeri aynı zamanda demir, fosfor, bakır, çinko, B6 vitamini ve A vitamini bakımından da zengindir. Midye ve istiridye gibi yüksek kolesterol içeren kuzu ciğeri kalp ve damar sağlığını korumak adına az miktarlarda tüketilmelidir.
Balıklar: Genenllikle omega 3 için önerilen balıklar aynı zamanda yüksek miktarda B12 içermektedir. 100 gram uskumru günlük B12 ihtiyacının 3 katını, somon 3 katını, ton yaklaşık 2 katını, lüfer ise %100’ünü karşılar.
Yengeç ve Istakoz: 100 gram yengeç günlük B12 vitamini ihtiyacının yaklaşık 2 katını, 100 gram ıstakoz ise yaklaşık yarısını karşılar.
Sığır Eti: Protein, çinko, demir bakımından zengin olan sığır eti aynı zamanda yüksek miktarda B12 içerir. Sığır etinde bulunan B12 miktarı, etin hayvanın hangi bölgesinden elde edildiğine bağlı olarak farklılıklar gösterebilir.
Ancak yaklaşık bir değer vermek gerekirse, 100 gram sığır eti günlük B12 vitamini ihtiyacının %60-%100 arasında bir oranı karşılar.
Kuzu Eti: Kuzu eti genel olarak B12 bakımından zengindir ancak en fazla B12 vitamini omuz bölgesinde bulunur. 100 gram kuzu pirzola ise günlük B12 ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılar.
Peynir: Kalsiyum, protein, Riboflavin (B2 vitamini) içeren peynir çeşitleri, yüksek kolesterol oranları bir yana, B12 vitamini bakımından da zengindir. 100 gram beyaz peynir günlük B12 ihtiyacının %28’ini karşılar.
Yumurta: 100 gram yumurta günlük B12 vitamini ihtiyacının %33’ünü karşılar. Tabii, 100 gram yumurta yemek kolesterolü de önemli miktarda yükseltir.
1 adet yumurtanın sarısı ise günlük gereksinim %6’sını karşılamaya yeter. Bu rakamlar tavuk yumurtası için geçerli. Kaz ve ördek yumurtaları daha yüksek miktarlarda B12 vitamini içerir.
B12 İçeren Diğer Besinler
Parantez içinde belirtilen değerler, gıdanın 100 gramının günlük B12 vitamini ihtiyacının yüzde kaçını karşıladığını belirtmektedir.

Yağsız yoğurt (%10)
Tam yağlı yoğurt (%6)
Yağsız süt (%9)
Tam yağlı süt (%7)
Tavuk eti (%5)
Tofu (%39)
Önerilen Günlük B12 Tüketimi
0-6 ay: 400 nanogram
6-12 ay: 500 nanogram
1-3 yaş: 900 nanogram
4-8 yaş: 1.2 mikrogram
9-13 yaş erkekler: 1.8 mikrogram
14 yaş ve üzeri erkekler: 2.4 mikrogram
9-13 yaş kızlar: 1.8 mikrogram
14 yaş ve üzeri kızlar: 2.4 mikrogram
Hamile kadınlar: 2.6 mikrogram
Emziren kadınlar: 2.8 mikrogram

B12 Vitamini Neden Önemlidir?Başlangıç olarak sürekli yorgunluk hali, konsantrasyon eksikliği, bellek zayıflığı, sinirlilik ve depresyonu sayabiliriz.
Tüm bu sorunlar B12 vitamini bakımından yetersiz beslenme neticesinde görülebilir. Uzun süren B12 eksikliği ise kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere bazı diğer ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir.
Kalp Hastalıklarına Karşı Korur: Yeterli miktarda B12, B6 ve B9 vitamini almak kandaki protein seviyesini (homosistein) düşürerek kalp ve damar hastalıklarına yakalanma, kalp krizi ve felç riskini azaltır.
Yaşlanmanın Etkilerini Yavaşlatır: B12 vitamini ce folat (B9) DNA metabolizmasının korunması için önemlidir. Bu, bazı kanser türlerine koruma sağlar ve yaşlanmanın etkilerini yavaşlatır.
Bunamaya Karşı Korur: B12 eksikliği homosistein’in yükselmesine neden olur. Bu durum, organların nörotransmitterin (sinir taşıyıcısı) kullanımı üzerinde olumsuz etki yaratır.
Bu alanda yapılan çalışmalar henüz yeterli düzeyde olmamasına karşın, uzun dönem süren B12 eksikliğinin Alzheimer ve bunama riskini arttırdığı, bilişsel kavrama yeteneğini zayıflattığı bilinmektedir.
Enerji ve Dayanıklılık Sağlar: B12 eksikliği halsizliğe, sürekli yorgunluğa yol açar. Günlük fiziksel ve zihinsel görevlerin yerine getirilmesi için yeterli miktarda B12 vitamini almak önemlidir.
Kimler B12 Eksikliği Riski Altındadır?
Gastrit Atrofik:
50 yaş üstü yetişkinlerin yaklaşık %30’unu (bazı kaynaklarda bu rakam %50’ye kadar çıkmaktadır) etkileyen “gastrit atrofik” gıdalar yoluyla alınan B12 vitamininin vücut tarafından emilmesini engellemektedir. Bu yaşlarda doktorunuza danışarak B12 vitamini takviyesi kullanabilirsiniz.

Pernisiyöz Anemisi Olan Kişiler: Yetişkinlerin yaklaşık %2’sinde görülen “pernisiyöz anemisi” sadece etkin B12 vitamini destekleri ile tedavi edilebilir.
Vejetaryenler: En iyi B12 kaynakları hayvansal gıdalar olduğu için et ve et ürünü tüketmeyenlerde B12 vitamini eksikliği daha sık görülmektedir.

Bazı İlaçlar: Gastrit ve peptik ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar, bazı diyabet ilaçları, bazı antibiyotikler gıdalar yoluyla alınan B12’nin vücut tarafından emilimini olumsuz yönde etkileyebilir
A Vitamini ve Çeşitleri

A vitamini, tek bir vitamin olarak algılansa da aslında bu doğru değildir. A vitamini, geniş bir grubun genel adıdır ve bu grupta yer alan tüm öğelerin sağlığa ayrı ayrı faydaları bulunmaktadır.
Hayvansal gıdalarda bulunan “retinoidler” (retinol, retinal, retinoik asit, retinil esterleri) ve bitkisel besinlerde bulunan “karotenoidler” (alfa-karoten, beta-karoten, gama-karaten, kantaksantin, delta-karoten, zeta-karoten, lutein, beta-cryptoxanthin, epsilon karoten, neoxanthin, violaxanthin, zeaksantin) A vitamini çatısı altında yer almaktadır.
Retinoidler ve karotenoidler sadece kimyasal olarak değil, vücuda faydaları bakımından da birbirinden ayrılır.
Bitkisel ve hayvansal kaynaklardan alınan A vitamini arasındaki farkı bilmek ve beslenmeyi buna göre düzenlemek, bu vitaminin sağlığa faydalarından tam anlamıyla yararlanmak adına önemlidir.
A Vitamini Çeşitleri
Retinoidler:
Hayvansal gıdalardan alınan A vitamini “retinoid” olarak adlandırılır. Retinoidler, A vitamininin faydaları arasında sayılan güçlü bağışıklık sistemi ve inflamatuvar hastalıklardan korunmak için önemlidir.

Retinoid formlar gebelik, doğum, sağlıklı büyüme, gece görüşünün gelişmesini, kırmızı kan hücresi üretimini ve bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlar. Bu hastalıklarla veya durumlarla karşı karşıya olmasak da hepimizin A vitamininin “retinoid formuna” ihtiyacımız vardır.
Karotenoidler: Bitkisel kaynaklardan alınan A vitamini “karotenoid” olarak adlandırılır ve retinoidler gibi sağlığa benzersiz faydaları bulunmaktadır.
A vitamininin “karotenoid formu” daha çok antioksidan ve iltihap önleyici özelliğe sahiptir.
Belirli karotenoidlerin sağlığa farklı faydaları vardır. Örneğin, retinamızda sadece “ksantofil lutein” ve “zeaksantin” karotenoidleri bulunmaktadır.
A vitamininin özellikle göz sağlığına faydaları ile ilgilenenler (örneğin, yaşa bağlı makula dejenerasyonu önlenmesi gibi) özellikle bu iki karotenoid bakımından zengin sebzeleri (ıspanak, lahana, pazı gibi) tüketmelidir.
Karotenoidin Retinoide Dönüşmesi: İlk bakışta A vitamininin karotenoid ve retinoid formlarını alabilmek için hem bitkisel hem de hayvansal besinler tüketmemiz gerektiği düşünülebilir. Bu, bazı durumlarda gerekli olmayabilir.
Çoğunlukla bitkisel kaynaklarda alınan karotenoidler vücut tarafından retinoide dönüştürülebilmektedir. Özellikle bitkisel besinlerden alınan alfa-karoten, beta-karoten ve beta-cryptoxanthin karotenoidleri vücut tarafından işlenerek hayvansal gıdalardan alınan A vitamini gibi kullanılabilmektedir.
Ancak bu dönüşüm genetik nedenler, düzenli alkol kullanımı, toksik kimyasallara maruz kalma, sindirim sorunları, yüksek dozda A ve D vitamini takviyesi kullanımı ve bazı ilaçlar ile olumsuz yönde etkilenebilir. Dönüşümün gerçekleşmediği durumlarda hem bitkisel hem de hayvansal gıdalardan A vitamini almak önemlidir.
A Vitamini Eksikliği Görülen Risk Grupları
Eğer hayvansal gıdalar tüketmiyorsanız, A vitamini bakımından zengin et ürünlerinden alacağınız A vitaminini karşılamak için gün içinde en az 5 porsiyon koyu yeşil yapraklı sebze veya turuncu/sarı renkte sebze ve meyve tüketmelisiniz.

Vücudun yağı işlemesine engel olan bir rahatsızlığı bulunanlar, uzun dönemde A vitamini eksikliği yaşayabilir. Çölyak hastalığı, Chrons hastalığı ve pankreasın düzgün çalışmaması bu hastalıklar, gıdalardan alınan yağın emilmesini önleyen hastalıklar arasında gösterilmektedir.
A vitamini eksikliğinde;Gece körlüğü
Gece görüşünün azalması
Göz kuruluğu
Göz iltihapları
Kornea iltihabı
Cilt kuruluğu
Solunum yolu enfeksiyonları
İdrar yolu enfeksiyonları
Çocuklarda büyümenin yavaşlaması gibi belirtiler görülebilir.

Önerilen A Vitamini TüketimiYaşa göre, günlük olarak tüketilmesi gereken A vitamini miktarları FNB‘dan (Food and Nutrition Board) alınmıştır.
0-6 Ay: 400 mcg
7-12 Ay: 500 mcg
1-3 Yaş: 300 mcg
4-8 Yaş: 400 mcg
9-13 Yaş: 600 mcg
14-18 Yaş: 900 mcg (Erkek), 700 mcg (Kadın
19-50 Yaş: 900 mcg (Erkek), 700 mcg (Kadın)
51 Üstü: 900 mcg (Erkek), 700 mcg (Kadın)
Gebelik: 770 mcg
Emzirme: 1300 mcg

A Vitamini İçeren Bitkisel GıdalarAşağıdaki listede yer alan meyve ve sebzeler A vitamininin “karotenoid formu” bakımından zengindir ancak bu liste A vitamini bakımından zengin bitkisel gıdaların tam listesi değildir. Yüksek miktarda A vitamini içeren sebze ve meyvelerin tam listesini bir beslenme uzmanından alabilirsiniz.
Tatlı patates
Havuç
Ispanak
Kale
Kara lahana
Şalgam yeşillikleri
Bal kabağı
Marul
Kavun
Dolmalık biber
Domates
Kırmızı biber
Pırasa
Greyfurt
Yeşil bezelye
Kuşkonmaz
Yeşil fasulye
Brüksel lahanası
Kayısı
Maydanoz
Nane
Brokoli

A Vitamini İçeren Hayvansal Gıdalar
A vitamini bakımından zengin bazı hayvansal gıdaların tüketilmesi herkes için uygun olmayabilir. Örneğin ciğer en çok A vitamini içeren besinlerden biri olmasına karşın kolesterol oranı da oldukça yüksektir ve kolesterolü kontrol altında tutmaya çalışan kişilere önerilmez.

A vitamini bakımından zengin ve sizin sağlık koşullarınıza uygun beslenme programı için bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
Keçi sütü
İnek sütü
Karides
Yumurta
Somon balığı
Pisi balığı
Peynir
Yoğurt
Morina balığı
Ton balığı
Tavuk eti
Sığır eti
Hindi eti
Koyun eti
Ciğer

Fazla A Vitamininin Yan EtkileriA vitamini zehirlenmesi için uzun sürelerde çok yüksek miktarda A vitamini alınması gerekir ve gıdalar yoluyla alınan A vitamini için bu neredeyse imkansız bir durumdur. Ancak A vitamini veya genel vitamin takviyeleri kullananlar, düzenli olarak fazla miktarda vitamin takviyesi tüketirlerse bu durumla karşı karşıya kalabilir.

Günde, 3 yaş ve daha küçük çocuklarda 600 mcg, 4-8 yaş arası çocuklarda 900 mcg, 9-14 yaş arası çocuklarda 1700 mcg, 14-18 yaş arası çocuklarda 2800 mcg, 19 yaş ve üzeri yetişkinlerde ise 3000 mcg üzerinde alınan A vitamini zehirlenmeye yol açabilir.

A- Hangi Bitki, Hangi Hastalığa

Acı bakla : 
Semen Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır.

Acıdülek : 
Ağrılarda — Kökünü kaynatıp sürmek Büyü
Akrepte — Kökünü dövüp vurmak.
Mayasılda — Soyulmuş kökünden birer parça yemek.
Sızılarda — Kökündeki yumrusundan çıkan suyu sürmek.
Sızılarda — Olgun meyvelerini zeytin yağiyle güneşte eriterek sürmek.
Sancıda — Dövülmüş kökünden bir parçasını balla karıştırıp yemek.
Sarılıkta — Olgun meyvesinin suyundan bir damlasını pamuğa alıp buruna çekmek
Uyuzda — Kökünü kaynatıp suyunu sürmek.
Not; Acıdülek zehirli ve tehlikeli bir bitkidir. Cırlatan cırtlangıç, karga düvleği, hıyarcık ve eşek hıyarı adlarını da almaktadır.

Adaçayı Acı Elma Yağı : 
Salvia Triloba Gaz söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır. Haricen yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılır.

Acı yonga :
Lignum Quassiae İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü

Acıağaç :
İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.

Adaçayı : 
Mide ve bağırsak gazlarını giderir.
Mide bulantısını keser.
Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.
Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir.
Göğsü yumuşatır.
Astımdaki sıkıntıları geçirir.
İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir.
Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.
Mide ağrısında — Kaynatıp içmek.
Soğuk almada — Çokça kaynatıp içmek.

Adamotu : 
Zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Rast gele kullanıldığında zararlı olur.
İnsana benzeyen ve insan gibi dişili - erkekli olan bu kök bir insanın neresinde bir zoru varsa, bu kökün orasından bir parça alınır, su ile içilir, veya ezilir, oraya sürülür; deye tanınmıştır. Adamotu denilen şeytan şalgamı (Bryonia diocia) Bergamanın kuzey yaylasında Aşağıbey köyüne Madradağının Çavdarlık ve Kazıkbatmaz mevkiinde bulunmaktadır.
Bunun adamotu değerinde olmadığı kabul edilmektedir. Kök işleriyle uğraşan ve 50 yıl önce ölmüş olan Bergama'nın Yoğurtdöken köyünden Ahmeti Ali bunun için bir efsane de uydurmuştur.
Bilir misiniz? derdi bu kökü nasıl çıkarırım; Bunu otundan bulurum. Etrafını kazar kökünü meydana çıkarırım, iki ucundan iple bağlanmış keskin büyük bir bıçağı arkasına yerleştiririm. İpin ucuna aç bir köpek bağlarım. Köpeğe et ve ekmek gösterir, bu suretle zorlatır, kestiririm. Bu kök kesilince köpek acı acı bağırır köpek dişi ise erkek, erkek ise dişi olur. Bazen de ölür. işte bu insan kök böyle bir korku içinde elde edilir şifalı bir köktür. Her derde devadır; mayasıla birebirdir. Deye satardı. Üçyüz yıl önce yazılmış el yazması bir kitapta, bu hassalı kökün çıkarma durumunun aynı şekilde yazılmış olduğunu hayretle gördüm. Bu otun dalları kaç çatal çıkarsa yaşı da o kadar olurmuş 20 - 30 yılda insan şeklini alırmış. Hakiki adamotunun Silifke, Antalya, Belkıs harabelerinde bulunduğunu İstanbul Nebatat Enstitüsü Prof. Mehpare Haiborunn söylemiştir.

Ağıdallı (Zakkum)
Akıntı için — Bir kaç çiçeğini kaynatıp soğuk içmek
Büyü ve Akrepte — Yaprağının suyunu sürmek,
Gidişkende — Yaprağını kaynatıp sürmek.
Sızıda — Yapraklarını inbikten çekip suyunu sürmek.
Sızıda — Çiçek ve yapraklarını zeytinyağ içinde güneşte eriterek sürmek.
Not; Zakkum bu ağaç ağaçların en kötüsüdür. Acılıkta en acı bu ağaçtır. Bunun Allah cehennemde bitirmiştir. Bu ağaç cehennem ehlinin yiyeceği bir şeydir. Cehennemlik olanların karnında kaynayacaktır. Buna karşı şifası da vardır! Balgamı söker, mafsal ağrılarına iyi gelir, oyluktan tırnağına kadar damar ağrılarını keser, kabalardaki yeli giderir. Üç gün yaprağının suyundan (yedi dirhem taksim ile) içile yarım felç ve kötürüm olmuşu ayağa kaldırır.

Kaynak : 
Tacüttefasir; Cilt 1, Sayfa 154.
Celaleyn haşiyesi — Savi; Cilt - 4, sayfa 51.

Ahlat (Yabanarmudu ) : 
Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür.
İshalde — Meyvesinden yemek
Zehirli hayvan sokmasında— Filizlerini döğüp vurmak,

Ahududu : 
Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.

Akasya : 
Nefes Darlığında — Çiçeklerini kaynatıp içmek.

Akkız (Şevketibostan)
Mide için — Tazesi haşlanır yenir.
Kum için — Kökünü kaynatıp çokça suyundan içmek.
Sancıda — Dalından çıkan sudan bir kaç damla içmek.
Sidik Zorunda — Kökünü kaynatıp çokça suyundan içmek.
Sızıda — Dikenli yuvarlaklarını suda ıslatıp içmek.

Alıç : 
Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.

Altınotu :
Herba Ceterachi İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır. Basura karşı, haricen kullanılır.
Mesane ve böbrek için — Çay gibi kaynatıp içmek,
Nefes darlığında — Kaynatılarak suyundan içmek.

Amber : 
Ambra Grisea Kaşalot balığından elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır.

Anason : 
Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser.
Kullanılan kısmi, meyvalari ve yapraklaridir. Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra toplanir ve gölgede kurutulur. Hazmi kolaylastirir. Istahsizligi giderir. Mide ve barsak gazlarini söktürür. Idrar artirir. Migren agrilarini keser. Astim, nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir.
Karın ve boğaz şişinde — Çay gibi kaynatıp içmek.

Anason yağı : 
Oleum anisi Sinir sistemi uyarıcısıdır.

Andız kökü : 
Radix Helenii Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür.

Ardıç :
Kozalaklari mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.
Kum düşürmekte — Tohumu çokça kaynatıp içmek.
Kellerde — Katranını yılan gömleğiyle kaynatıp sürmek ve sabahları sirke ile yıkamak.
Mayasılda — Katranını bir kâğıda sürerek oraya koymak ve sonra almak.
Mayasılda — Katranının (ağızda kokusu duyuluncaya kadar) üstüne oturmak.
Nefes darlığında — Katranını suya damlatıp içmek.
Öksürükte — Kırmızı tohumundan yutmak.
Sidik zorunda — Tohumunu kaynatıp içmek.
Solucanda — Katranını un ile hap yaparak yemek
Tutuklukta — Dalları tohumlariyle kaynatılarak banyosuna girmek.

Ardıç tohumu :
Fructus Juniperi İdrar artırıcı, terletici, midevî ve antiseptik özellikleri vardır.

Arpa :
Karın ağrısında — Ununu sirke ile karıştırıp üstüne nane ekip vurmak
Mayasılda — Kavrulmuşunu döverek yemek.
Sidik zorunda — Kaynatılarak suyunu içmek
Temrede — Yakılarak isini sürmek

Aslanağzı : 
Balgam söktürür. Bronşitte rahatlık verir

Asma : 
Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
Göz ağrısında — Dalından akan sudan koymak.
Yaralarda — Yaprağını üstüne koymak.
İçkiden kurtulmak için — Asma suyundan içmek

Aspir : 
Flos Carthami Romatizma ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir.

At Kestanesi
Baş ağrısında — Döğülerek enfiye gibi çekmek.
İshalde — Yarım nohut kadarını yutmak.
Mafsal ağrılarında — Yağını sürmek.
Nefes darlığında — Kaynatılarak soğuk suyundan içmek,
Sancıda — Yarım nohut kadarını yutmak.
Sıtmada — İçi döğülerek (bir gece suda ayazlatılarak) içmeh.

Ayıkulağı (Sığırkuyruğu)
Kadmahtapotunda — Yapraklarının çam kabuğu ile kaynamış suyunu içmek.
Kan aktarmasında — Yapraklarının kaynatılmış suyunu soğuk içmek.
Kaşıntıda — Yaprağının kaynamış suyu ile yıkamak.
Kuvvet için — Sarı çiçekleri sabahları balla yenir."Anber kuvvetindedir, denir".
Mayasılda — Kuru yapraklarından arpa unu ile yapılan haplardan yutmak.
Memeli basurda — Yapraklarının buğusuna oturmak.
Mide ağrısında — Yaprağını kaynatıp içmek.
Sidik Zorunda — Kökün kaynatılmış suyundan içmek
Sıtmada — Çiçeklerinin suyundan içmek.

Ayı üzümü : 
Kuvvet verir. İshali keser. İdrar yollarını temizler. İdrar söktürür. Ateşi düşürür. İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder. Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir.

Ayıt (Hayıt)
Arı sokmasında — Yaprağı ile tohumunu döğerek oraya bağlamak.
Ayak şişinde — Mor çiçeklerini kepekle kaynatıp banyosunu yapmak.
Buruntuda — Doğulmuş tohumundan yemek.
Buruntuda — Çokça kaynatılmış tohumunun suyundan içmek.

Ayrıkotu :
Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür.
Albominde — Kökünü arpa ve mısır püskülü ile kaynatıp soğuk
İçmek Sidik zorunda — Köklerini kaynatıp içmek.

Ayva : 
İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.
Baş ağrısında — Aç karnına koklamak
Bel gevşemesinde — Ateşte pişirip yemek.
İshalde — Taze filizlerin kaynatılmış suyunu içmek.
Memeli basurda — Çokça kaynatılmış yapraklarının suyunu içmek
Mide için — Külde pişirip yemek.
Öksürükte — Çiçeklerin kaynatılmış suyunu içmek.
Öksürükte — Yapraklarını kaynatıp içmek
Yürek çarpıntısında — Çiçeklerin kaynatılmış suyunu içmek

Ayvadana (Payavşan)
Mide ağrısında — Çiçeklerini kaynatıp içmek.
Öksürükte — Çay gibi demleyip içmek

Adale ve Kas Ağrısı

Açıklama : Bu bölümde tavsiye edilen şifalı bitkilerden, aç karına sabah, öğle, akşam, yatarken, çay gibi demletilir, 2 - 3 bardak balla içilir. Öğütülür bal ile macun yapılır, 1 - 2 tatlı kaşığı yenir, Damıtılmış bitki suyu birer kahve fincanı içilir. 5 gram bitki yağı, 15 - 20 gram damıtılmış bitki suyu, bal ile tatlandırılır çalkalanır hülasa olarak içilir. Yağları ile masaj yapılır veya sarılır.

Akgünlük sakızı : Macunu yenir. Suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Anason : Çayı içilir. Macunu yenir.
Ardıç tohumu (siyah) : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Arpa : Çayı içilir.
Ayı yağı : Masaj yapılır.
Bakır : Dçinde bakır söndürülmüş su ile masaj yapılır.
Bakla : Lapası sarılır.
Bal : Yenir, şifalı bitkilerle macun yapılır, şerbeti içilir. Merhem gibi sürülür.
Burçak : Çayı içilir.
Calabar baklası : Çayı içilir.
Çam fıstığı : Macunu yenir.
Çörek otu : Macunu yenir. 5 gram yağı içilir. 5 gram su ile yutulur. Yağı sürülür veya sarılır.
Defne ağacı ve yemişi : Kaynatılır suyuna adale-kas sokulur. Macunu yenir. Yağı sürülür veya sarılır.
Dere otu : Macunu yenir.
Gökçe (ökse - burç) : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
Hardal (siyah) : Macunu yenir. Hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Hatmi çiçeği (gülhatmi) : Çayı içilir.
Helile (kara ve sarı) : Macunu yenir.
Ihlamur : Çayı içilir. Macunu yenir.
Isırgan otu ve tohumu : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
İç yağı : Masaj yapılır.
Kantaron (sarı) : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Kaplıca : Kükürtlü banyolara gidilir.
Karabaş lavanta çiçeği : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Karanfil : Eşit miktarda zencefil, kimyon ve mahmudenin Macunu yenir.
Katran : Sürülür.
Kekik : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Kına çiçeği : Çiçeği toz haline getirilir macunların içine katılarak kullanılır.
Kına kına : Kabukları kaynatılır kurutulur, Macunu yenir.
Kum banyosu : Yapılır.
Kuşburnu (yabani gül) : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
Mersin ağacı : Meyveleri kaynatılır suyu ile masaj yapılır.
Meyan kökü : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
Muz : Yenir.
Nane : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Nergis çiçeği : Kökünün lapası sarılır.
Oğulotu (melisa) : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Papatya : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Pilocarpus jaborandi : Yaprakları kaynatılır suyu ile banyo yapılır.
Rezene : Macunu yenir. Çayı, suyu ve hülasası içilir. Yağı sürülür veya sarılır.
Sedef otu ve çiçeği : Yağı ile masaj yapılır
Selvi ağacı : Yaprağı ve kozalağı kaynatılır lapası sarılır. Yağı sürülür veya sarılır.
Sinameki : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
Sirke : Tuzla karıştırılarak sürülür. Balla tatlandırılarak içilir.
Susam : Yenir ve sarılır. Yağı içilir ve masaj yapılır.
Tarçın (Çin tarçını) : Zencefil, karanfil, havlıcan ve üzümün, çayı içilir.
Tavşan : Beyni yenir.
Taze peynir : Lapa olarak sarılır.
Tere otu ve tohumu : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
Üzerlik tohumu : Macunu yenir. Çayı ve suyu içilir.
Yoğurt : Suyu içilir.
Zakkum : Yağı balla tatlandırılarak içilir. Ayrıca masajda kullanılır. Dikkat! çok miktarda alınırsa
zehirleyebilir.
Zencefil : Macunu yenir. Havlıcan ile çayı içilir.
Zeytin ve yağı : yağı ile masaj yapılır, yünlü kumaşla sarılır.